Yaniyor agac diyor biri. Bakiyoruz hani nerede diyorum.Gormuyorumki. Nasil yanar gorunmeden diye dusunuyorum. Ama agac yaniyor, yaniyor….Gidiyoruz yanina . Yoksa gitmiyormuyuz.Kabuklarini hissediyorum sadece ellerim geliyor aklima.Nasilda birbirlerine benziyorlar diyorum. Goremedigim yangini ellerimle hissetmeyi deniyorum. Dokunuyorum ona gozlerim bagli. Ellerim gozlerim oluyor artik.Izin yokki gozlerimle gormeme.En tanidik parcanin goz banti oldugunu anliyorum.Burnuna, cenesine, dudaklarina dokunuyorum.Cenesi yuvarlakmis diyorum, dudaklarida catlamis.banttan geri kalan yer burun diyorum.Kendi burnumu elliyorum oyle bir iz varki burnumda hep oyle kalacak gibi geliyor o anda bana.O zaman onda da vardir diyor icimdeki ben bana. Sonra saclari upuzun,bazen dalgali bazen olabildigince dimdik saclar pekte yabanci gelmiyor bana.Zamanin durdugu zamanlar kolumda yatmiyormuydu bende baskasinin.Tesbihbocekleri gibi arka arkaya.Ben ondan daha buyugum diyorum Su kucugun soz buyugun misali ona su veriyorlar bana soz. Taniyorum artik onu. Bant ta engelleyemedi diyorum.Anliyorum o gun teshbih bocekleri ile hamam bocekleri arasindaki farki.TANIYORUM ARTIK ONU.Yine basladim yayimi cizmeye.Oyle bir yay ki bazen dunyayi sigdiriyorum onun icine bazende sigdirabildigim hic bir seyi.Iste ihlamur agaci yine karsimda duruyor. Kokuyor,kokuyor, kokuyor…
Nuriye Kilinc,1992-Malatya
No comments:
Post a Comment